İnsanoğlu doğumundan itibaren etrafındaki her şeyle ve herkesle ilişki içindedir. Her ilişki insan yaşamının aslında geneli hakkında bilgi verir. Geçmişte yaşanan ilişkilere dönüp bakıldığında hemen hepsinde ortak noktaların olduğu görülür. Kişiler sorun yaşadığı ya da biten ilişkileri ile ilgili neden hep aynı şeyleri yaşadığını merak eder. Her ilişki farklıdır, ancak neticeler hep aynıdır. Terk edilmişizdir, aldatılmışızdır, üzülmüşüzdür ve hep birbirine benzer şeyleri yaşamışızdır. “Ayrılık acısı yaşıyorum” cümlesi bazı kişiler tarafından her biten ilişkinin ardından kurulur.
İlişkide Tek Tarafın Fedakarlığı İşe Yarar mı?
İnsan doğasında birini sevdiğinde ve değer verdiğinde onun için birçok fedakarlık yapmak vardır. Bazılarının ilişkisinde bu fedakarlıklar kişinin kendisini umursamaması, kendinden çok karşısındakini düşünmesi gibi bir hal alır. Böyle bir ilişki devam ettikçe hastalıklı bir hal alır. Biz devam ediyor sanırız; ancak o ilişki çoktan bitmiştir. Kişi, karşısındaki için her şeyi yapmaya hazırken, ilişkinin giderek çıkmaza girdiğinin, birbirlerinden uzaklaştıklarının, iletişimin giderek azaldığının farkına varmaz.
İlişkinin Bitmesi Kaçınılmaz Olur!
Böyle durumlarda ilişkinin bitmesi kaçınılmaz hale gelir. Devreye ayrılık acısı girer. Kişi ilişkinin neden bittiğini anlayamadan kendisini bir çıkmazda bulur. Bu kez de kendini suçlamaya, sevgiliden ayrılma sebebi olarak kendisini görmeye başlar. Kendini eleştirir, elinden gelen her şeyi yapmadığına inanır. Sevgilinin geri gelmesi için benliğinden ödün vermeye devam eder. Hayat artık çok anlamsızdır. Her şeyin üzerine kara bulutlar çökmüştür. Aşkın bitmesi ile birlikte hiçbir şeyin eskisi gibi anlamı kalmamıştır. Hatta “O” yoksa yaşamak bile anlamsızdır artık…
Tek Taraflı Fedakarlık Yapılan İlişkiler Nasıl Biter?
Burada düşünülmesi gereken nokta bir kişinin, bir diğerine hangi sebeplerle koşulsuz, karşılıksız ve yaşamından vazgeçecek kadar bağlandığıdır. Çiftler genellikle birbirlerini çok iyi tanımadan ilişkiye başlarlar. Dolayısıyla partnerinin, kendisi için doğru kişi olup olmadığını da anlayamaz. Bir süre sonra hayaller ev yaşananlar arasında bir uçurum oluşmaya başlar. İlişkideki umutlar kaybedilmeye başlamıştır. Bu aşamada taraflardan biri günün birinde sevginin bitmesi ihtimalini hiç aklına getirmez ve kendinden ödün vermeye başlar. Zevklerinden, alışkanlıklarından vazgeçer, her anını partnerine göre yaşayarak yaşamından feragat eder. Bunlar yaşanırken karşı taraf da tüm bunları hak ettiğini düşünür ve kendini buna inandırır. İşin gerçeğinde iki taraf da bu ilişkide mutlu değildir. Sonunda fedakarlık eden taraf terk edilir ve dayanamayacağını sandığı aşk acısı ile baş başa kalır.
Ayrılık Acısı için Psikolojik Destek Gerekir mi?

Sevdiğinden ayrılanların içine girdikleri sorunlu psikoloji hali çok da kendi başlarına aşabilecekleri bir durum değildir. Çünkü bu kişiler ayrılık sonrasında mantıklı düşünemezler. Acının yaşamları boyunca devam edeceğini zannederler. Ağır depresyon hali gittikçe halim olmaya başlar. Bu gibi dönemlerde profesyonel destek almak en doğrusu olacaktır. Uzman bir psikolog ayrılık acısı çeken kişilerin bu durumdan kurtulmasını sağlayabileceği gibi, bundan sonraki ilişkilerinden çok daha sağlıklı davranmasını ve aynı acılarını bir daha yaşamaması için neler yapması gerektiğini öğretebilir.